VAH TOKAT
VAH BENİM SEVGİLİ TOKAT'IM!Bugün bir haber vardı. Güzeller güzele atalarımız yurdu Tokat'ımızla ilgili: "Halil Rıfat Paşa İlkokulu din dersi öğretmeni dinci bir yobaz kafa, türbanlı bir beyni çürük, vicdansız bir sürtük, aklını kaybetmiş bir manyak, kadınlığından utanması gereken bir şerefsiz, insanlığından utanması gereken bir alçak (Adliyede ve başka kamu da çalışan böylelerini sürekli görüyoruz), körpe kız öğrenciye şunu söyleyebiliyor - şöyle bir cümle kurabiliyor - başınızı açarsanız tecavüzü hakedersiniz -"
Vah beni güzeller güzeli Tokat'ım ne yaptılar sana? Ne yaptılar da kaçırdılar 300.000 Tokatlıyı Tokat'tan? Zeyit (Yezit) Aslan denen onun bunun çocuğu gibi bir katliam savunucusu, küfürbâz, ahlaksız, insanlıktan çıkmış karaktersiz bu şehri bu hale getirdi.
15 yaşında kınalı kuzularını Kurtuluş Savaşına, Çanakkale'ye gönderen bu güzide toprak bunları hakediyor mu?
ALLAH HEPİNİZİN BELASINI VERSİN, LANET OLSUN SİZİN KORKAK KARAKTERİNİZE, LANET OLSUN SİZİN VİCDANSIZ DİNCİLİĞİNİZE, LANET OLSUN SİZİN SEÇTİKLERİNİZE, LANET OLSUN SİZİN HEPİNİZE!
KAMU GÖREVLİLERİNİN ESNAF İLE İLİŞKİLERİ
Bulvar Lokantasının akıl yoksunu sahipleri baharda yeni doğmuş kuzu gibi hoplaya zıplaya işçilerine ve çevresindekilere şunu söylüyor: "Olum Vali geliyor bizim dükkana Vali, sen benim kim olduğumu biliyor musun?"
Böylesi geri toplumlarda devlet çalışanlarının esnafla ilişkilerine özel dikkat etmesi gerekir. Yüz verirseniz bu akıl yoksunları mahalleyi dumana boğar, gürültüden mahveder, eziyetin her türlüsünü yapar. Ne yaptığınızın farkında mısınız, okulda öğretilmiyor mu bunlar?
Dolayısıyla tüm kamu çalışanları çalışma saatlerinde ve resmi kıyafetleri ile kesinlikle ve kesinlikle esnafla oturup kalkmamalı, yüzgöz olmamalı, yüz vermemelidir.
UMARIM ANLATABİLMİŞİMDİR, VALİ?
TOKAT MÜLKİ - YEREL İDARELERİNDE KAPAZELİK (ÖRNEK) HER YER BÖYLE
TİYATRO SÜRÜYOR
S.N: 2015/195
E.N:2015/285
İ.N:2015/254
Adını bilmediğim onun bunun çocuklarından bir hakim bey karar verdi; mahkememizin 25 Haziran 2015 tarihine ıvır zıvır .... sanığın hastaneye sevkine
"Birbirinizi korumaya gelince kıl aldırmayan siz onun bunun çocukları vatandaşı korumaya gelince 10 senedir süren şikayetlerimin neticesinde beni sanık sandalyesine, oradan akıl hastanesine göndermeye mi karar verdiniz, ne biçim bir adalet bu? Ben size yazdım, atın beni hapse... İşkencelerinizden bıktım usandım, işkence etmeyi bırakın artık. Bu dava otuz, kırk yıl daha mı sürecek?" dediğimde,
Adını bilmediğim onun bunun çocuğu hakim bey: "Kamu davasında savcı şikayetçi olmasa bile makam şikayetçi olur ıvır zıvır..." dedi
İma yoluyla: "Ben senin mahkemeni uzatmayacağım kararını vereceğim, merak etme" dedi, sinirden tir tir titrerken. Yan taraftaki avuklar ve katibe hanım da olup bitenlere şahittir.
ALLAH HEPİNİZİN BELASINI VERSİN, ADALETİNİZ YERİN DİBİNE BATSIN, KAHROLUN MAHVOLUN!
ADALETE TANRI GİBİ İNANAN BİR TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞI (BEN)